Ben nota bilmem. Eğitimli arkadaşlarıma da sonsuz saygı duyuyorum, ama konservatuarın yanlış eğitim yaptığına inanıyorum. Çünkü verdikleri eğitimle duyguyu öldürüyorlar. Teorik olarak şarkıları okumaya başlayan insanlar mezun ediyorlar. O yüzden de konservautara girmeyi hiç düşünmedim.
İntizar müzik dünyasının genç temsilcilerinden biri. 1974 Tunceli doğumlu. 10 kişilik kalabalık bir ailenin en küçüğü. "Benim doğduğum gün abim ölmüş, annem de adımı İntizar koymuş. Başkalarının bildiği gibi ah etmek falan değil beklemek, sabretmek anlamında ismim" diyor. Müzik adına hiçbir eğitim almayan, buna rağmen kendini müziğin içinde doğmuş bir insan olarak tanımlayan İntizar'ın neredeyse tüm ailesi de müzikle uğraşıyor. Evlerinde bağlama sesi ve türkünün eksik olmadığını söyleyen İntizar, "Bir nevi müziğin kalbinde yetiştim. Her şey farkında olmadan oldu. Bir baktım ki Unkapanı'nda albüm yapıyorum" diyor.
Beni Sibel Can keşfetti
İlk albümümü '97 yılında çıkardım. İsmi 'Gelincik'ti. Şimdi de üçüncü albümüm "Aldanırım"ı çıkardım. Albüm çıkartma ve şarkıcı olma fikri hiç kafamda yoktu. Hep hakim ya da savcı olmayı istiyordum. Ama kader insanı bir şekilde sürüklüyor. Derken şarkıcı oldum. Ailem İzmir'de oturuyordu, bir gün Sibel Can'ın konseri vardı. Benimde radyocu bir arkadaşım, hadi gel konserde bir şarkı söyle dedi. Sibel Can beni sahneye çağırdı çıktım bir şarkı söyledim ve çok beğenildi. Daha sonra Ahmet Selçuk İlkan ve Ferdi Tayfur sesimi duyup çağırdılar. Keşfedilmem böyle oldu diyebilirim. Sesime ve şarkılarıma çok güveniyorum. Türkiye'de şöhret olmak çok kolay, ama benim şöhret düşüncem yok. Tek isteğim sanatçı sıfatını almak ve şarkılarımı insanlara duyurmak. Bunu yapacağıma inanıyorum, ama popülerite olarak bahsettiğim şey medyada çok görünmek ve işgal etmek ise ben popüler olmamayı tercih ediyorum.
Ne açım, ne de tok
6 ayda bu albümü bitirdim. Albümdeki şarkıların 11'inin sözü ve müziği bana ait. Daha önceki albümlerimde de söz ve müzikler bana aitti. Ne kadar albüm o kadar ben diyorum. Ve albümlerim sattıkça etrafıma yardımda ediyorum. Şimdi en büyük isteğim Tunceli'ye bir okul yaptırmak. Ayrıca yurtdışında Türkçe bir albüm yapma düşüncem var. Bir roman yazıyorum ve onu sinema filmi yapmayı düşünüyorum.
Bu üçüncü albüm ama müzikten henüz para kazanmadım. Ne aç ne de tokum demem daha doğru. Diğer arkadaşlarımın gibi ciplere binip, villalarda oturmuyorum. Zaman zaman hakkımın yendiğini bile düşündüm. Onları da Allah'a havele ettim. Müziğin içindeyim, ama müzik piyasasının içinde değilim. Bu camianın yerleri kaygan olduğu için kendimi koruyorum.
Bütün şarkılarımı bir aşka yazdım
Albümümdeki bütün şarkılarım sadece bir aşk için yazıldı. Kalbimde hala biri var, ama hayatımda kimse yok. Bütün şarkılarım işte o kalbimdeki kişi için yazılmıştır. Hayatımda olsaydı şu an beraber burada oturur, aynı evi paylaşırdık.... Çok sakin ve sabırlı bir insanım. Eğer hırçın olsaydım başkaları gibi sürekli ekranlarda boy gösterirdim. Hırsım var, ama asla aklımı yenmiyor. Bazen çekip gitmek istedim çünkü hakkım çok yendi. 300-400 bini bulan albümlerimde bazen bir şey almadım, bazen de çok cüzi paralar aldım. Konser paralarımı alamadığım zamanlar oldu. Resmen maddi olarak sömürüldüm. Manevi olarak da çok yıpratıldım. Benim hakkımı yiyenleri Allah'a havale ediyorum. Allah onları bildiği gibi yapsın... Bu arada manevi olarak yıpratılmayan insanların iyi şarkılar yapamayacağına inanıyorum. Benim en hareketli şarkılarımda bile hüzün var. Şarkı yazmak için bir yanının ezik ve yaralı olması lazım... Başkaları gibi skandal yaratıp, bir gecede ünlü olma derdim hiçbir zaman olmadı. Eğer buşarılıyısam bu hayatımın değil, şarkılarımın skandal olmasındandır. İnsanlar belki benim yüzümü tanımıyor, ama şarkılarımı biliyorlar ve albümlerimi alıyorlar. Her şeyime çok dikkat ediyorum, çünkü şöhret denilen şeyin ateş bir gömlek olduğunu biliyorum. Onu yanlış giyersem zamanla beni yakacağını ve çırılçıplak bırakacağını anladım.
Sanatçılar normal insanlar değil
Normal bir insan olduğum söylenemez. Sanatçılar zaten normal insanlar değillerdir. Kafamın estiğini yaparım. Gecenin bir saati kalkıp sahilde yürürüm. Gecenin bir yarısı eser, basar gaza Antalya'ya giderim. Ama yine de dengeli bir insanım. Uçukluk değil yaptıklarım. Beni kirletmeye çalışmadılar. Çünkü buna ben müsade etmem. Bence kendilerinin kirletildiğini iddia eden insanlar, kalkanlarını çok ince örmüşlerdir... Öte yandan çok romantik, çok duygulu bir kadınım. Sevdiğim erkek için canımı bile veririm. Deli bir aşığım. Yapamayacağım şey yok. Bir nevi sevdim mi tam severim.
En karizmatik Türk; ******
Teoman sahnede tek başına oturuyor. Elinde gitarıyla şarkılarını söylediği halde çoçuk çok karizmatik. Duruşunda oturuşunda bir karizma var. Başkaları gibi etrafına koruma ordusu yığmakla küçük tepeleri ben yarattım edasıyla dolaşmakla karizmatik olunmaz. Onu beğeniyorum. Ama bana sorarsanız gelmiş geçmiş en karizmatik, en şık kişi ******'tür.
kaynak:aksam.com .tr